Ağva Mutlu Son

Ağva Mutlu Son

Raporunu sadece tamamlamıştı ki bayılıver-dim. Sonra ardı

ardına gelen, hepsinde de deli şeklinde, bilinçsizce sayıkladığım

birkaç nöbetten sonrasında Charles’ımın aşkının sevgili kanıtını

düşürdüm. Ama ben ölmem için en uygun zamanda Ağva Mutlu Son

ölememiştim ve aslına bakarsan bir deyişe nazaran de kadınlar dokuz

canlıydı.

Beni iyileştirmek için gösterilen hain ve çıkarcı çaba berbatbir yaşamı kurtardı. İçimde dolup taşan mutluluk ve sevinç

yerine aniden keder, dehşet ve en keskin acıların

derinliğinden başka aslabir manzara yoktu.Huzurum ve

rehaum için sürekli yardıma çağırdığım ama dualarıma

rağmen çok zayıf kalan ölümün arkadaşça çabalarına karşı,Ağva Mutlu Son 

gençliğim ve bünyemin çarpışmaları ile altı hafta boyunca

yattım. Sonunda iyileşip kendime geldim fakat bilincimi yitirip

akıl hastanesine düşmekle tehdit eden sersemlemiş, umutsuz

bir duruma uyandım yalnızca. Ne var ki büyük avutucu olan

süre çektiklerimin şiddetini dindirmeye, hislerimi

uyuşturmaya başladı ve bir süre sonrasında sağlığımı yine

kazanmıştırm. Bu hastalık köylü tenimden pembeliği çalıp daha

narin ve dokunaklı hale getiren yaslı, mahzun, bir iz

bırakmıştı.

Ağva Mutlu Son

Ev sahibesi tüm bu süre zarfında aslabir şeyden yoksun

kalmamam için işgüzarlıkla çabaladı. Amacına uygun bir

sağlığa yeniden kavuştuğumu görünce bigün, akşam

yemeğini beraber yedikten sonra beni iyileştiğim için kutladı

ve bunları korkunç, alçakça bir son saslın girişi olarak

kullandı.

“kadın Fanny” dedi. “Artık epeyce toparlandınız, bu evde

arzu ettiğiniz kadar oturmakta serbestsiniz. Hastalığınız

süresince size baktım ve artık bir miktar para talep etmem

gerekiyor, karşılık verilmesi beklenen bir dilek bu.”

Elime kira borçları, yiyecek, ilaç, hemşire vs. Harcamaları için

birkaç fatura tutuşturdu. Yirmi üç pound, on yedi şilin, altı

penilik bir yekûn tutuyordu. Bunları ödemek için şans eseri Ağva Mutlu Son 

bende kalmış olan, sevgili Charles’ımın yedi ginelik alelade

hisse senetlerinden başka beş param yoktu ve o da bunu oldukça

iyi biliyordu. Hanımefendi ek olarak

ödeme için hangi yolu seçeceğimi kendisine bildirmemi dilekediyordu. Gözyaşlarına boğuldum, ona durumumu anlattım.

Elimde ne kadar giysi var ise satacağımı, kalanını da

olabildiğince çabuk ödeyeceğimi ekledim. Ama niyetleri için

biçilmiş kaftan olan bu dara düşüşüm onu daha da katılaş‐

tırmaya yaramıştı sadece.