Ağva Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Ağva Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Ağva Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Doğa bizimle paylaşır, bizler de onun ürünlerini yeriz, ki fabrika sahipleri ve bankalarda bunun karşılığı olarak bizi bölgeler. Açıkçası faizler kafamızdaki son tüyleri de yolmaktadır. Yalnız suyun bizimle ne icra ettiğinı kimse bilmiyor. Ama bizim suyla ne meydana getirdiğimız açıkça ortada. Fabrikaların artıkları dereye akar, aman çabuk aksın. Aksın ki zehrini her yere taşısın ve hepimiz taze balık yerine balık ölüsü ziyafeti çekelim. Kadınlar kafalarını, kocalarının işsizlik paralarını boşa harcadıkları alışveriş çantalarının içine sokarlar. Fakat süper marketlerdeki indirim tekliflerine kayıtsız kalmak mümkün değildir.

Süreında bu hanımların da çok iyi birer teklif olduklarının altını çizmek gerekir. Ve o zamanlar adamlar servetlerine nazaran seçbilimselÅŸlerdir. Ve onlar hakkaten de işçi bulma kurumunun beklentilerinden çok daha fazlasını yapabilmiÅŸlerdir! Mutfaktaki masada oturmak, bira içmek ve iskambil oynamak… Açıkçası bir köpek bile bu kadar çok sabırlı olamazdı!.. Harika görünen ve sizinle dalga geçen ürünlerin önünde tasmada olmak! .. Aslabir ÅŸey kaybolmaz, çünkü devlet bizim görmediklerimiz üzerinde sürekli çalışır durur. Paramız en sonunda cebimizden çıktıktan sonrasında nereye gider?

Ağva Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Ağva Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Niçin yakında kâğıt paralardan ayrılacak olan eller paraları bırakmak istemez, ya da bozuk paralar niçin avuçların içinde kenetlenir kalır ki? Aslen vakitın ay başlarında durması gerekirdi. Böylece hâlâ bizim sıcaklığımızı taşıyan paracıklarımızı, bankaya yatırmadan önce, biraz daha seyredebilirdik. Herhalde en çok istediğimiz kendi altın gübremizde dinlenmek olurdu. Fakat huzursuz sevgi, elimizde-kinden daha iyisini arayan gözlerle çevresine bakmaya adım atmıştır bile. Burada kayak icra eden insanlar bu diyarlarda ot gibi yetişenleri tanır, tabii yalnız görünüşten. Bu insanoğlu soğuk yerin o denli çok derinliklerine inmişlerdir ki, onların izlerini bulmak bile çok güçtür. Yanlarından dışkılarını ormana bırakan başkaları devamlı kayar gider.

Kadın bir at gibi kendisini dizginlerinden çeker. Adamlar o kadar rahattır ki, arada bir yem torbalarını değiştirmekte sakınca görmezler. Sonrasında da gayet becerikli bir şekilde oturma odalarında karılarının bacaklarını sağ ve sol omuzlarına dayarlar. Yabancılara geçici olarak alışkanlıklardan kurtulmak için gidilir, daha sonra yine her zamanki şeklinde alışkanlıkların olduğu eve geri dönülür. Evde yatakları sağlam zemine bağlıdır ve haftada bir kez kuaföre giden hanımlarının çiçek açmasını sağlarlar. Müdür yorulmak bilmez bir halde etinden ve basının terbiyesizliğinden tekrardan gaza gelmiştir.