Ağva Masaj Salonu

Ağva Masaj Salonu “Sana o e-mailleri kimin gönderdiğini biliyorsun, değil mi?” “kararlı değilim fakat gönderenin Nyla Witherspoon olabileceğinden şüphe ediyorum.” Grace elindeki fincanı masaya koydu. “Bahse girerim Sprague’in e-mail şifresine rastlamıştır bir yerlerde. Neticeta Sprague şifresini devlet sırrı benzer biçimde saklamıyordu.” “Şimdi de ona kalması gereken parayı zimmetine geçirdiğini düşündüğü için sana öfkeli ve o e-mailleri gönderiyor demek.”

“Bu e-maillerin arkasındaki bireyin Nyla bulunduğunu varsayarsak herkese bu e-mailleri, paralar ortadan kaybolmadan önce göndermeye başladığını hatırlatmam gerekiyor. Sprague ile çok yakından çalıştığımız için ofistekileri kıskanıyordu. Ama bana daha da çok takmıştı.” “Çünkü adamı kariyerinin zirvesine çıkarmıştın,” dedi irene sakin bir şekilde. J ayne Ann Krentz “hepimiz aynı şeyi söyleyip duruyor fakat bu doğru değil.” “Bu işin belkisi yok. Yazdığın yiyecek kitabı ve blog, Witherspoon’un meslek yaşamını coşturdu.” “devamlı aynı şeyi anlatmaya çalışıyorum, Sprague Witherspoon’un başarısının arkasındaki kişi bizzat kendisidir. Ben yalnızca onun yarattığı konseptlerin pazarlamasını yapmasına yardım ettim.”

Ağva Masaj Salonu

Ağva Masaj Salonu “Saçmalama,” dedi irene. “Onu kişisel gelişim sektöründe bir guru icra eden şey, yemek kitabında ve blogda yazdığın o salak gmeşhurk olumlamalardı. Neticeta onları yazan sensin.” Grace kaşlarını kaldırdı. “Salak günlük olumlamalar mı?” “Affedersin,” dedi irene irkilerek. “Bir marka yaratma tekniği olarak bakarsak o olumlamalar mükemmeldi. Ama neyse, bizler e-maillere dönelim, Witherspoon’un şifresini başka kim ele geçirmiş olabilir?”

“Ben dâhil biroldukça kişi,” dedi Grace asık bir suratla. “Bahse girerim Nyla yahut bu işin arkasındaki her kimse, polisin bu e-mailleri senin kendi kendine gönderdiğini düşündüğünü umuyordur. “ “O olasılık de geldi aklıma,” dedi Grace. “niçin başta Devline anlatmadım sanıyorsun? Onun da öyle düşüneceğini tahmin ettim çünkü.” “Hayır,” dedi irene oldukça kendinden emin bir şekilde. “Bana o e-mailleri Sprague’in hesabından yollayan her kimse mesajlarda alenen tehdit unsuru olmamasına dikkat ediyor. Sanırım polislerin dikkatini o yöne çekmek istemiyor pek.” “fakat sinirlerini bozmaya yönelik olduğu kesin,” dedi irene. “tabii canım.” Grace kahvesinden bir yudum daha alıp fincanım masaya koydu.